ONLARIN BİR PLANI VARSA!... / Köşe Yazısı - Nevzat YİĞİT

Bundan tam yedi yıl önceydi. Ülke Cumhurbaşkanını seçecekti. Tabi millet adına vekiller kullanacaktı bu yetkiyi. Cenahtan biri şapkadan 367’yi çıkardı. Milletten ümidini kesen statükocular Hep birden yeni buldukları 367 oyuncaklarına sarıldılar.
Evet herkesin bir hesabı vardı. Millet adına kendini beyaz Türkler olarak kabul eden bu zevatlar. Bunun üzerine nice siyasi cinayetler, komplolar ve bindirilmiş kıtalardan Cumhuriyet mitingleri tertiplediler. Hep bir ağızdan laik ve Kemalist söylemlerini dillendirdiler. Planları Ak Partili Cumhurbaşkanı seçtirmemeleriydi. Hem de eşi başörtülü olacak bu mümkün değİldi. Millet ve milleti temsil eden yürekli yiğitlerin mücadeleleri sonucunda Allah zaferi nasip etti. Onların bir planı varsa Allah’ında bir planı olacaktı. Bu engellemeler üzerine Referandumla bir daha meclis Cumhurbaşkanını seçemeyecek bunun yerine” Cumhur” direkt olarak “Başkanını” seçecekti.
İşte bu köprülerin altında akan suların ardından tarih 10 Ağustos’u gösteriyordu. Cumhur kendisine tevdi edilen bu yetkiyi kullanmak adına sandık başındaydı ve beş yıllık gelecekleri için tercih zamanıydı. Millet kendi geleceğine kendisi karar verecekti. Statüko yine bildik oyunlara başvuruyor, kendilerinin tek başına bükemediği bileği iç, dış mihraklar ve parelelci abileriyle bir araya gelerek bükmeye çalıştılar. Kendisine, ülkesine ve kendisini seçenlere yabancı, monşer bir adayı şapkadan çıkardılar. Adını dahi duymadıkları Emsalettin, ekmalettin diyenlerin yanında Ekmeloğlu diyerek halkın karşısına çıkardılar. Gerçek adını ancak oy pusulasında öğrendiğimiz temeli olmayan bir “ÇATI “adayı çıktı karşımıza. Temel sağlam olmayınca çatının çökmesi kaçınılmazdı. Çatı adayı Ekmel Bey ise Kılıçdaroğlu’na, Alemdaroğlu, İstiklal Marşı’mıza da Çanakkale Şehitleri; Ertuğrul Günay’a Ertuğrul Özkök diyordu. Ne yapsın garibim. Ülkesine bu denli yabancıydı. Dahası denge politikası diyerek Mısırdaki Müslüman kardeşlerine sırtımızı çevirmemiz gerekir, Filistin davasında tarafsız olmalıyız diyerek ümmete olan bakışını gösteriyordu. CHP’li ve MHP’li kardeşlerine şirin görünmek için bukalemun gibi bin bir renge girmeye başladı.
İlk kez kendi kimliği ile siyaset sahnesine çıkan HDP ‘adayı Demirtaş ise bölge ve etnik kimliğin temsilcisi olmanın ötesinde Türkiyelilik vurgusuyla dikkat çeken diğer adaydı.
Halkın gönlünden taht kurmuş oniki yıldır sadece Türkiye’nin değil dünya Müslümanlarının sesi, Özgürlük, Barış, kardeşlik ve demokrasi mücadelesinin mimarı ve yeniden inşa sürecinin Lideri Recep Tayyip Erdoğan’da Cumhurun adayları arasında idi.
Ülkesine, milletine aşık, çıktığı ilk günden beri “Beraber ıslandık yağan yağmurda şarkısını dillendiren, halkın içinden gelen, halkın derdiyle dertlenen ,Çanakkale şehitleri kadar, Gazze ,Rabia, Bosna Hersek ve Çeçenistan şehitlerine gözyaşı döken, İstanbul kadar Kudüs’e, Bosna’ya , Bağdat’a, Şam’a ,Kahire’ye ve Medineye aşık, Necip Fazıl, Mehmet Akif Ersoy, Mehmet Akif İnan, Cahit Zarifoğlu, Sezai Karakoç’u bilen ve şiirlerine sevdalı bir Lider İlk kez kendi başına çıkıyordu halkın karşısına .
Millet gelecek, istikrar, kardeşlik, umut ve Recep Tayyip Erdoğan’ dedi. Hemde ilk turda. Böylece Çatı değil, Çakı aday kazanmıştı. Statükocu blok çöktü. Çatıcılar çıktıkları çatının altında kalmaya mahkum oldular. Çünkü hala geçmişte bayatlanmış ekmek sloganıyla çıkıyorlardı halkın karşısına. Oysa Ne bir proje, ne bir hedef nede bir gelecek vardı onlarda ,sadece kuru bir inat ve kuru bir gürültü vardı. Paralel hocanın ve medyasının bütün pohpohlamalarına rağmen .İçi boş davulun çıkardığı ses gibiydi.
Demirtaş seçimden beklediğini almış artık bir kitle partisi olarak belli bir oranda ülkede karşılık bulmuştu. Çözüm süreci adına halk Demirtaş’a sıcak baktı. Ancak tam geçit vermedi.
Ülkenin sevdalısı bu millet bu millete ve vatanına aşık liderini: Uzun adamı, Büyük Usta Recep Tayyip Erdoğan’ı Seçti. İlçemizde yüzde doksanbeşnokta yedi ile rekor düzeyde bir oy oranıyla desteğini esirgemedi. Bir zamanların zencileri, bu ülkenin sahibi olduğunu iddia ettikleri “Beyaz Türkler’e ve Statükoculara karşı zafer kazanmışlardı. Gülmek zencilerinde hakkı değil miydi? Sadece bu ülkenin zencileri değil, bütün İslam Ümmetinin yetimlerinin yüzü gülüyordu. İslam Ümmeti en az bizim kadar sevinmişti.
Evet plan bozulmuştu.367 planı tutmadığı gibi çatı planıda tutmamıştı.
ONLARIN BİR PLANI VARSA ALLAHINDA PALNI VARDIR. ALLAH PLAN KURANLARIN EN İYİSİDİR..