KASIM BAHARI / Köşe Yazısı - Cemil KESKİN

2000' lerin başı, dünyayı hala Türkiye'den ibaret sanıyorduk. Yönetimdeki liderlerimizin dünyayı yönettiklerini, biz hangi yönü gösterirsek dünya o yöne dönüyor zannediyorduk. Yaşadıklarımız o kadar "normaldi" ki; Enflasyon, Terör eylemleri, yokluklar, zorluklar. Bizde kuyruğun her çeşidi vardı, Mesela.
O günlerin geri gelmemesi duasıyla, Tam da o yıllarda Erdemliler Hareketi Ak Parti'yi kurdu. Bir Kasım ayıydı. İktidara gelmeleriyle Memleketimizde hayal edemeyeceğimiz gelişmeler oldu. Dünyanın bizden ibaret olmadığını, yaşadıklarımızın kaderimiz olmadığını gördük.
Ta ki, 7 Haziran seçimlerine kadar. Ak Parti Dünya'da ve bölgemizde yaşanan gelişmelerin etkisiyle ve zorluklarıyla geçen 13 yıllık hükümetin yıpranmışlığıyla; aldatılmışlığın verdiği refleksle yaptığı liste hataları, olumsuz gelişmelerin yaşandığı dış politika ve paralel yapı ile cebelleşirken, CHP muhalefette olmasının verdiği rahatlıkla halkın taleplerini dinliyor görünüp, makul ve tam demokratik parti rolleri çalıyorken, MHP, terör faaliyetleri neredeyse sonlanmışken bu defa ülke bölünüyor ve çözüme hayır çığırtkanlığı yaparken, Hdp literatürde ne kadar barışçıl söylem, ne kadar fiyakalı söz varsa kullanırken girilmişti seçime ve tek başına iktidar çıkmamıştı.
Malum dışarıdan yapılan ayak oyunlarıda çabasıydı, zira Tunus'ta başlayan Arap Bahar'ı Türkiye'de sonlandırılmak isteniyordu.
Seçim sonrası Hdp'nin de destek verdiği terör faaliyetleri başladı ve çözüm süreci resmen sonlandırıldı. MHP kanadında "Hayırlı" günler başladı. Chp %60'lık blok söylemiyle başlayan ve nötr siyasetle süren dönemde, oyunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bozdu.
Cumhuriyet tarihi boyunca kullanılmamış Anayasal Hak olan "Geçici Hükümetle seçim tekrarı" kararını aldı.
1 Kasım'a kadar geçen altı ay. Bir yandan Ak Parti'nin güven dolu söylemi ve ülkeyi hükümetsiz bırakmayarak sahip çıkışı. Diğer yandan Aciz, söylemleriyle çelişen, görevden kaçan muhalefet cenahı.
Ve yine bir Kasım ayı. Erken bahar, Memleketimde yüzler gülüyor. Milli irade tecelli etti. Mesele Memleket Meselesiydi ve bizler satranç taşları değildik. Gerçekleri görmemiz uzun sürmedi. Sonuç, Ak Parti tek başına iktidar.
Sevmeden değer üretilmez. Seveceksiniz ki tabii bir reflekse dönüşsün. Aynı dili konuşmak aynı yöne bakmak değildir lakin sevilirse memleket, bütün gönüller aynı yöne gider. Muhalefete buradan duyuruyorum;
1920'lerde bir Kasım ayında Saltanat kaldırıldı. Bab-ı Ali kapatıldı. Osmanlı tanınmadı. Bırakın Saltanatı; Halktan gelen güçlü liderler bile öldürüldü.
Bugün anlaşılıyor ki; bırakın yaptığınız Saray siyasetini, Osmanlı'nın küllerinden doğması, Saltanatın gelmesi bile isteniyor; yeni Bab-ı Ali Beştepe'ye yapılmışken.
Ahirkelam, bu seçim; Arap Bahar'ının son başlığına atılan Osmanlı Tokadıdır. Zira bu seçimin adı Kasım Baharı'dır.